YENİ YAZI DİZİSİ: Günümüz Hukukunda Dijital Deliller 1
- patikahukuk
- 25 Ağu
- 2 dakikada okunur

SES KAYDI DELİL OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?
Günümüzde iletişim büyük ölçüde telefon ve dijital platformlar üzerinden gerçekleşiyor. Bu durum, ses kayıtlarının ve mesaj içeriklerinin hukuki süreçlerde delil olarak önemi arttırıyor. Ancak, her ses kaydının mahkemede delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Delilin geçerliliği, ses kaydının nasıl ve hangi koşullarda elde edildiğine bağlıdır.
SES KAYDI HER ZAMAN GEÇERLİ BİR DELİL MİDİR?
Türk Hukuk Sistemi, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin yargılama sürecinde kullanılmasını engeller. Bu ilke, Anayasa’nın özel hayatın korunmasına ilişkin hükümleri ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Ancak bazı istisnai durumlarda, hukuka uygunluk şartlarını taşıyan ses kayıtları delil olarak kabul edilmektedir.
KİŞİNİN HABERİ OLMADAN SES KAYDI ALMAK SUÇ MU?
Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesine göre, bir kişinin rızası olmadan ses veya görüntü kaydı yapmak, özel hayatın gizliliğini ihlal anlamına gelir ve suç teşkil eder. Bununla birlikte, kişinin bizzat içinde bulunduğu konuşmayı, hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kaydetmesi durumunda, bu eylem genellikle hukuka uygun sayılır. Ancak kaydın amacının meşru ve orantılı olması gerekir.
SES KAYDININ HUKUKA UYGUN OLARAK KABUL EDİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
Yargıtay kararları ve güncel hukuki düzenlemeler ışığında, bir ses kaydının delil olarak kullanılabilmesi için şu kriterlerin birlikte sağlanması beklenir:
1. Kayıt Yapan Kişi, Konuşmanın Tarafı Olmalıdır:Başkaları arasında geçen ve kişinin taraf olmadığı konuşmaların gizlice kaydedilmesi hukuka aykırıdır.
2. Başka Bir Delil Edinme İmkânı Olmamalıdır:Ses kaydının, olayın ispatı için zorunlu ve kaçınılmaz bir delil yolu olması gerekir.
3. Kayıt, Hukuki Bir Hakkın Korunması Amacıyla Yapılmalıdır:Özellikle suçun, haksızlığın veya hukuka aykırı bir davranışın ispatı amacıyla yapılmalıdır.
4. Orantılılık ve Zorunluluk İlkeleri Gözetilmelidir:Kayıt alma işlemi, haklı gerekçelere dayalı ve ölçülü olmalıdır; keyfi ve aşırı müdahale kabul edilmez.
5. Kişisel Verilerin Korunması Mevzuatına Uygunluk:Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında da, ses kaydının işlenmesi ve paylaşımı sırasında kişisel verilerin korunması ve mahremiyet ilkelerine dikkat edilmelidir.
YARGITAY’IN SES KAYDI KONUSUNDAKİ GÜNCEL YAKLAŞIMI
Yargıtay, özellikle iş hukuku alanında verdiği kararlarda ses kayıtlarını belirli şartlar altında hukuka uygun delil olarak kabul etmektedir. Örneğin, işveren tarafından çalışanlara yönelik yapılan tehdit, hakaret veya mobbing gibi hukuka aykırı davranışların tespiti için çalışanların yaptığı ses kayıtları, hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir. Bu tür durumlarda Yargıtay, kayıtların hukuka aykırı elde edilmediği ve zorunluluk ilkesi doğrultusunda yapıldığı kanaatine varırsa, kaydı geçerli delil olarak kabul etmektedir.
ÖRNEK Uygulama
Bir çalışan, işverenin sistematik olarak tehdit ve psikolojik baskı uyguladığı görüşmeleri kendisi kaydetmişse ve başka delil bulamamışsa, bu ses kaydı mahkemede delil olarak kullanılabilir. Ancak kayıt, çalışan dışındaki kişilerin gizlice kaydedilmesi ya da keyfi ve kötü niyetli amaçlarla yapılması halinde hukuka aykırı sayılır ve delil niteliği taşımayabilir.
Not: Bu makale, hukuki konulara ilgi duyan kişilerin genel bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır; ve hukuki danışmanlık yerine geçmez Kapsamlı bir kaynak olma iddiası taşımaz ve yasal tavsiye olarak değerlendirilmemelidir.



Yorumlar