top of page
Yazarın fotoğrafıpatikahukuk

Plastik Pelet Kirliliği ve AB’nin Yeni Düzenlemeleri: Çevresel Bir Sorunun Çözümü

Son yıllarda çevre kirliliği, özellikle mikroplastik kirliliği, küresel çapta büyük bir sorun haline gelmiştir. Plastik malzemelerin hızla yayılması, denizlere ve karasal ortama ulaşan plastiklerin parçalanarak mikroplastiklere dönüşmesi çevremizi tehdit etmektedir. Mikroplastiklerin denizlerdeki ve okyanuslardaki yaygınlığı giderek artarken, bunların kaynağını tam olarak tespit etmek ve önlemek oldukça zorlayıcıdır. Bu noktada, plastik peletler (veya Nurdles olarak bilinen mikroplastikler), çok büyük bir tehdit oluşturan fakat çoğu zaman gözden kaçan bir kirlilik kaynağıdır.

Plastik Peletler: Küçük Topakların Büyüyen Sorunu


Plastik peletler, plastik eşya üreticileri tarafından kullanılan küçük, yuvarlak plastik parçacıklardır. Endüstriyel üretimde, bu peletler plastik ürünlerin hammaddesi olarak kullanılmakta, taşınmakta ve işlenmektedir. Bu küçük plastik parçacıkları, uluslararası taşımacılıkta büyük ölçekli kullanımı nedeniyle çevresel kayıplar ve kirlilik yaratmaktadır. Taşıma sürecinde, özellikle deniz taşımacılığında, bu peletlerin kaybı çevreye sızarak okyanuslara ulaşmakta ve ekosistemler üzerinde büyük tahribata yol açmaktadır.

Plastik peletler, biyolojik olarak parçalanmayan ve su ortamında onlarca yıl boyunca kalabilen malzemelerdir. Bunun yanı sıra, rüzgar ve su akıntıları sayesinde çevreye yayılabilir, bu da onları geri toplamak ve temizlemek neredeyse imkansız hale getirir. 2022 verilerine göre, AB’de taşınan tüm peletlerin yaklaşık %38’i deniz yolu ile taşınmıştır ve bu taşımacılık sırasında büyük kayıplar yaşanmıştır. Bu kayıpların sonuçları, deniz kirliliğinin bir parçası olarak, biyolojik çeşitliliği tehdit etmekte ve insan sağlığını tehlikeye atmaktadır.


AB'nin Yeni Düzenlemeleri: Pelet Kirliliğiyle Mücadelede Çığır Açan Adımlar


Avrupa Birliği, plastik pelet kayıplarını önlemek için kapsamlı düzenlemeler geliştirmeye başlamıştır. Bu düzenlemeler, özellikle 2025 yılının ilk çeyreğinde yasalaşması beklenen yeni yönetmelikler ile hayata geçecektir. Yeni yasada, plastik peletlerin taşınmasında sorumlu olan tüm ekonomik aktörler ve taşıyıcılar için çeşitli yükümlülükler getirilmiştir. Düzenleme, özellikle pelet üreticilerinden, taşıyıcılara, konteyner ve tank temizleme şirketlerine kadar geniş bir yelpazede sorumluluklar öngörmektedir.


Yeni kurallara göre, yıllık 5 tondan fazla plastik pelet işleyen ve taşıyan şirketler, peletlerin çevreye kaymasını engellemek için sorumlu tutulacaktır. Bu süreçte, taşıyıcılar ve deniz araçlarının sahipleri, taşıma sırasında herhangi bir sızıntı ya da dökülme meydana geldiğinde bu durumu düzeltmekle yükümlü olacaklardır. Ek olarak, deniz taşımacılığında peletlerin doğru ambalajlanması, uygun teknik bilgilerle birlikte taşınması ve doğru şekilde istiflenmesi zorunludur.


Büyük Ölçekli İşletmeler İçin Zorunlu Sertifikalar ve Küçük İşletmeler İçin Beyanname


AB, plastik peletlerin çevreye kaybını azaltmak için çeşitli önlemler alırken, büyük ölçekli işletmelerin de uyum sağlamasını sağlamak amacıyla bağımsız üçüncü taraflarca verilen sertifikaları zorunlu hale getirmektedir. Yıllık 1.000 tondan fazla pelet işleyen büyük işletmelerin, uygunluk sertifikası alması gerekecektir. Diğer taraftan, 1.000 tonun altında pelet işleyen işletmelerin ise uyum beyanı sunması yeterli olacaktır. Bu kurallar, küçük işletmeler için dört yıl süreyle esneklik sağlayarak uygulamaya geçişi kolaylaştırmaktadır.


Mikroplastik Kirliliğiyle Mücadelede Küresel İşbirliği


AB’nin bu düzenlemeleri, yalnızca AB içindeki taşıyıcıları ve üreticileri etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda AB dışı taşıyıcıları da kapsayacaktır. Bu sayede, AB ve dünya genelinde eşit rekabet koşulları sağlanacak ve plastik pelet taşıyan deniz gemilerinin de yükümlülükleri belirlenmiş olacaktır. Plastik peletlerin taşınması, kayıpları engellemek ve bu kayıpları en aza indirmek için uluslararası düzeyde ortak bir yaklaşım gerektiren bir konu haline gelmiştir. Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) önerileri doğrultusunda da deniz kirliliğine neden olan plastik peletlerin önlenmesi için ek önlemler alınması beklenmektedir.


Pelet Kirliliği ve Çevresel Etkileri


Plastik peletlerin kaybı, kasıtsız mikroplastik salınımlarının üçüncü en büyük kaynağını oluşturuyor. AB’de yapılan araştırmalara göre, 2019 yılında yaklaşık 52.000 ila 184.000 ton plastik peletin çevreye kaybolduğu tahmin edilmektedir. Bu kayıplar, hem ekosistemler üzerinde hem de insan sağlığı üzerinde potansiyel olarak olumsuz etkiler yaratmaktadır. Pelet kayıplarının önlenmesi, yalnızca çevreyi korumakla kalmayacak, aynı zamanda yeşil ekonomi ve döngüsel ekonomi hedefleri doğrultusunda büyük bir adım atılmış olacaktır.


Sonuç ve Gelecek Perspektifi


AB’nin plastik pelet kirliliğine karşı alacağı bu önlemler, çevre kirliliği ile mücadelede önemli bir dönüm noktasıdır. Bu düzenlemeler, deniz ve kara taşımacılığındaki plastik pelet kayıplarını azaltarak çevreye verilen zararı %74 oranında azaltabilir. Aynı zamanda, uluslararası taşımacılıkta eşit rekabet koşulları sağlayarak, çevre kirliliğini önlemek ve plastik pelet kayıplarını engellemek adına küresel düzeyde önemli bir adım atılacaktır. Plastik peletlerin çevreye salınımının önlenmesi, AB’nin mikroplastik kirliliğiyle mücadeledeki kararlılığını ve çevreye duyarlı bir ekonomi inşa etme çabalarını göstermektedir.



Not: Bu makale, hukuki konulara ilgi duyan kişilerin genel bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır; ve hukuki danışmanlık yerine geçmez Kapsamlı bir kaynak olma iddiası taşımaz ve yasal tavsiye olarak değerlendirilmemelidir.

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentare


bottom of page