İzale-i şuyu, Türk hukukunda ortak mülkiyetin sona erdirilmesi anlamına gelir. Müşterek mülkiyet veya paylı mülkiyet adı verilen durum, taşınır ya da taşınmaz bir malın birden fazla kişiye ait olduğu halleri ifade eder. Bu taşınmazın paydaşlar arasında bölünemeyecek bir yapıya sahip olması ya da paydaşların anlaşamaması durumunda, ortaklığın giderilmesi amacıyla izale-i şuyu davası açılabilir. Bu dava sonucunda, taşınmazın satış yoluyla paylaştırılması ya da fiziksel olarak bölünmesi söz konusu olabilir.
İzale-i Şuyu Davası Neden Açılır?
Bir taşınmaz malın birden fazla kişi arasında paylı ya da elbirliği halinde mülkiyet olarak kalması, uzun vadede birçok sorun yaratabilir. Özellikle, paydaşlar arasında anlaşmazlıklar çıkabilir, taşınır ya da taşınmaz malın kullanımına dair uyuşmazlıklar oluşabilir. İzale-i şuyu davası, bu sorunların çözümü için mahkemeye başvurularak ortak mülkiyetin sona erdirilmesini sağlar. Bu dava, taşınmazın elbirliğiyle (iştirak halinde) veya paylı mülkiyet şeklinde zilyetliği bulunan paydaşlar arasında paylaşılmasının mümkün olmadığı durumlarda açılır.
İzale-i Şuyu Süreci
İzale-i şuyu süreci, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu süreç, çoğunlukla, miras yoluyla intikal eden arazilerin paylaşımında veya hisseli mülkiyet durumlarında ortaya çıkan sorunları çözmek amacıyla uygulanır.
1. Hukuki Dayanaklar
Arazinin İzale-i Şuyu süreci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 693. maddesinden kaynaklanır. Bu madde, mülkiyet hakkına sahip olanların, paylı mülkiyet durumunda, arazinin paylaşılması veya bölünmesi talep etme hakkını düzenler. Ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şuyu) iki yöntemle mümkündür: Aynen taksim suretiyle izale-i şuyu, yani; taşınır veya taşınmaz malın aynen bölünmesi ve satış suretiyle izale-i şuyu, yani; taşınır veya taşınmaz malın icra yoluyla satılarak bedelinin paydaşlar arasında bölüştürülmesi.
Taşınır veya taşınmazın bölünmesi mümkün değilse veya bölünmesi taşınmazın ekonomik değerini önemli ölçüde azaltacaksa, taşınmazın satışı yoluyla paylaşım yapılır. Satış, mahkeme aracılığıyla yapılır ve elde edilen gelir, paydaşlar arasında hisseleri oranında dağıtılır. Ayrıca, Tapu Kanunu'nda da arazinin mülkiyetine dair düzenlemeler bulunmaktadır.
Kanun Maddesi: Türk Medeni Kanunu Madde 698:
“Paydaşlardan biri, malın paylaşılmasını istemedikçe ortaklık devam eder. Aynen taksim mümkün olmadığında, mal satılarak bedeli paydaşlar arasında paylaşılır.”
2. Süreç ve İşleyiş
İzale-i Şuyu süreci, genellikle şu adımlarla ilerler:
Başvuru: Paydaşlardan biri, taşınmazın izale-i şuyu için öncelikle arabuluculuk müessesine başvurur. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa akabinde mahkemeye başvurur.
Mahkeme Süreci: İzale-i şuyu davası, paydaşlardan birinin diğer paydaşlara karşı sulh hukuk mahkemesine başvurması ile açılır. Dava açma hakkı tüm paydaşlara tanınmıştır ve bir paydaş, taşınmazın ortak mülkiyetine son verilmesini talep edebilir. Mahkeme, tarafların beyanlarını dinler ve taşınmaz üzerinde bilirkişi raporu alır. Bu rapor, taşınmazın değerini, durumunu ve paylaşımın nasıl yapılacağını belirlemek için kullanılır.
Karar Verme: Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak taşınmazın aynen taksim suretiyle paylaşımına veya satış suretiyle ortaklığın giderilmesine veya kat mülkiyetine geçiş yönünde karar verir. Bu aşamada, taşınmaz üzerinde mevcut olan haklar ve paylar dikkate alınır.
İzale-i Şuyu Davasında Tarafların Hakları
Paydaşlar, izale-i şuyu davası sürecinde birkaç hakka sahiptir. Bu haklardan biri, diğer paydaşlardan öncelikle taşınmazın satılmasını isteme hakkıdır. Ayrıca, paydaşlar, taşınmazın satışını kendi aralarında gerçekleştirme konusunda anlaşma sağlayabilirler. Bu durumda, mahkeme müdahalesine gerek kalmadan taşınmaz, taraflar arasında satılabilir.
Bir başka hak ise ihaleye girme hakkıdır. Açık artırma yoluyla yapılan satışlarda, paydaşlar da ihaleye katılabilir ve taşınmazı satın alma hakkına sahiptirler. Bu durum, paydaşlardan birinin taşınmaz üzerinde sahip olduğu hisseleri satın alarak tek başına mülkiyeti elde etmesini sağlayabilir.
3. Hukuki Sorunlar ve Çözüm Yolları
İzale-i Şuyu Davasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Taksim Durumu: Aynen taksim, yani taşınmazın paydaşlar arasında fiziken bölünmesi her zaman mümkün olmayabilir. Özellikle tarım arazileri gibi bölündüğünde ekonomik değeri azalan taşınmazlar söz konusu olduğunda, aynen taksim yerine satış suretiyle ortaklığın giderilmesi yoluna başvurulması daha olasıdır.
Mahkeme Masrafları: İzale-i şuyu davaları, taşınmazın niteliğine ve paydaşların sayısına bağlı olarak uzun sürebilir ve bu süreçte mahkeme masrafları önemli bir yük oluşturabilir.
4. Öneriler
İzale-i Şuyu, mülkiyet hakkının ve kullanımının etkin hale getirilmesi açısından önemli bir hukuki süreçtir. Taraflar arasında uzlaşmanın sağlanması, hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemesine katkı sağlayabilir. Bu nedenle, paydaşların anlaşmazlıklarını çözümlemek için alternatif çözüm yöntemlerine yönelmeleri önerilmektedir.
Ayrıca, bu süreçte tarafların hukuki destek alması, haklarının korunması ve süreçlerin düzgün bir şekilde ilerlemesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Not: Bu makale genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki danışmanlık yerine geçmez. Her olayın kendine özgü koşulları olduğundan, açılmış ya da açılacak bir dava durumunda mutlaka bir avukata danışılması önerilir.
Comments