top of page
Yazarın fotoğrafıpatikahukuk

Ecrimisil Nedir? Taşınmaz Haklarınızı Nasıl Koruyabilirsiniz?

Ecrimisil, Türk hukukunda haksız işgal nedeniyle talep edilen tazminatın adıdır. Haksız işgal, bir taşınmazın, malik olmayan bir kişi tarafından kötü niyetle, izinsiz olarak işgal edilmesi durumudur. Ecrimisil, bu işgal nedeniyle, taşınmazın gerçek malikinin kaybettiği kira geliri gibi zararların tazmin edilmesi amacıyla açılan davaların adıyla anılmaktadır. Ecrimisil, bir anlamda, malik olmayan kişinin taşınmaz üzerindeki haklarını kötüye kullanarak elde ettiği haksız kazancın ortadan kaldırılması için başvurulan yasal bir mekanizmadır.

Ecrimisil Davasının Hukuki Temeli


Ecrimisil tazminatının dayanağı, Türk Medeni Kanunu'ndaki mülkiyet ve zilyetlik hükümlerine dayanır. Bu tazminat, haksız bir şekilde taşınmazın kullanılması sonucu, gerçek malikin kaybettiği gelirleri telafi etmeyi amaçlar. 1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin bir kira sözleşmesiyle karıştırılamayacağı, aksine niteliği itibarıyla haksız bir eylem olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla, ecrimisil tazminatı, haksız işgalin ve malikin mülküne izinsiz el atılmasının bir sonucu olarak ortaya çıkar.


Ecrimisil Davalarının Uygulamadaki Yeri


Uygulamada, ecrimisil davaları genellikle paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda veya elbirliği mülkiyetine sahip taşınmazlarda, yani mirasçılar arasında ortaya çıkar. Bu tür durumlarda, bir paydaş taşınmazı tek başına kullanırken, diğer paydaşlar, haksız kullanım nedeniyle ecrimisil davası açabilmektedir. Bu tür davalar, sıklıkla müdahalenin meni davası ile birlikte açılmaktadır. Bu durumda, öncelikle tüm paydaşları bağlayan bir taksim sözleşmesinin ya da fiili kullanım biçiminin var olup olmadığına bakılmalıdır.

Ecrimisil ve el atmanın önlenmesi davalarının birlikte açıldığı durumlarda, özellikle dikkat edilmesi gereken nokta, paydaşlar arasında geçerli bir taksim sözleşmesinin veya fiili bir kullanım biçiminin oluşup oluşmadığıdır. Eğer böyle bir düzenleme mevcutsa, taşınmazın kimin kullanımına terk edildiği belirlenir ve buna göre dava değerlendirilir. Aksi takdirde, davacının kullanım hakkının olup olmadığı araştırılmalıdır.


Ecrimisil Davasında Yargıtay’ın Kriterleri


Yargıtay, ecrimisil davasında, paydaşlar arasında geçerli bir taksim sözleşmesi veya fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığını önemli bir kriter olarak değerlendirir. Geçerli bir taksim sözleşmesinin veya fiili kullanım biçiminin kabul edilebilmesi için belirli şartların yerine gelmesi gerekmektedir:


1.      Tüm Paydaşları Bağlayan Sözleşme veya Kullanım Şartı: Bu şart, tüm paydaşların aynı taşınmazda haklarının ne şekilde paylaşılacağını belirten bir sözleşme veya fiili bir düzenlemenin varlığını ifade eder. Hiçbir paydaşın dışarda kalmaması gerektiği için, tüm paydaşların kullanabileceği bir alan olmalıdır.


2.      Taşınmazda Taksim ve Kullanım Şartı: Taksim veya kullanım şeklinin, her bir taşınmazda tüm paydaşların kullanımına yönelik bir çözüm sunması gerekmektedir. Yani taşınmaz üzerinde her paydaşa belirli bir alan verilmesi gereklidir. Parsel bazında yapılan kullanım yerleri, Yargıtay tarafından geçerli kabul edilmemektedir.


3.      Geçerli Taksim veya Kullanım Olmadığı Durum: Eğer geçerli bir taksim veya kullanım şekli yoksa, bu durumda davacının taşınmazda kullanabileceği bir kısım olup olmadığına bakılmalıdır. Yargıtay, ecrimisil davasının reddedilmesi gerektiğini, çünkü bu tür durumların ancak taksim ya da ortaklığın giderilmesi davası açılarak çözülebileceğini ifade etmektedir.


Ecrimisil Davasının Şartları:


Ecrimisil davası açılabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir:


  • Taşınmaz malın haksız olarak kullanılması: Davacı, taşınmaz malın kendisine ait olduğunu ve davalının bu malı haksız olarak kullandığını ispat etmelidir.

  • Davacının malik olması: Ecrimisil davasını açabilmek için davacının taşınmaz malın sahibi olması gerekir.

  • Davalının kötü niyetli olması: Davalının taşınmaz malı kötü niyetle kullandığı ispatlanmalıdır. Kötü niyet, davalının malın kendisine ait olmadığını bilmesi veya bilmesi gerektiği halde malı kullanması anlamına gelir.


Ecrimisil Davasında Dava Süreci ve Sonuçları


Ecrimisil davalarında, mahkeme, öncelikle taşınmaz üzerindeki hukuki durumları inceler. Eğer paydaşlar arasında geçerli bir taksim sözleşmesi veya fiili bir kullanım biçimi tespit edilirse, bu durumda kullanılan alanın kim tarafından kullanıldığını belirlemek önemlidir. Eğer tüm paydaşları bağlayan bir düzenleme yoksa, mahkeme, davacının taşınmazda kullanma hakkı olup olmadığını değerlendirir.

Sonuç olarak, ecrimisil davaları, taşınmaz üzerinde haksız işgal edilen alanların tazmin edilmesi amacıyla açılmaktadır. Yargıtay uygulaması, bu davalarda hukuki usulün ve paydaşlar arasındaki ilişkilerin doğru bir şekilde belirlenmesini sağlayarak, haksız kazançların ortadan kaldırılmasına yöneliktir.


Ecrimisil Davalarının Uygulamadaki Zorlukları


Ecrimisil davalarında, özellikle paylı mülkiyete sahip taşınmazlarda, hangi paydaşın taşınmazı kullandığını ve diğer paydaşların bu kullanıma karşı durumu belirlemek zor olabilir. Bu nedenle, ecrimisil davası açılmadan önce, paydaşlar arasında açık ve geçerli bir taksim sözleşmesi ya da fiili kullanım biçimi oluşturulması, davanın daha hızlı ve adil bir şekilde çözülmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, davacının taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bir alan olup olmadığı da dikkatle incelenmelidir.

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page